Türkiye denildiğinde mobil oyunlar artık ilk aklımıza gelen dijital iş kollarının başında geliyor. Ülke içerisindeki algı da buradan çıkan başarılı oyun şirketleri, sağlanan istihdam olanakları gibi nedenlerle hızlı bir biçimde değişmeye başladı. Ancak bir dalga yolda ve çok yakında başka şeyler konuşuyor olacağız.
Siyah ve Beyaz Dışındaki Renkler
Aslında tüm süreci ele almanın yolu, mekanik gözlüklerimizi bir kenara bırakmaktan geçiyor. Eğer her şeyi sıfırlar ve birlerle yorumlayacak olursak bütün bir oyun sektörünü birkaç istisna dışında mobil oyun üretirken görmemiz gerekirdi. Çünkü burada istihdam yoğun, maaşlar fena değil ve kabul edelim ki garanti bir alan. Yatırımcıların ilgisini çekiyor, üretim sürecine ilerlemek daha rahat. Ancak bir dakika…
Burada üretim fabrikalardaki makineler ile yapılmıyor. İnsanlar üretimin ana gücü ve istihdam fırsatı yakalayan bu insanlar da çoğunlukla yaratıcı zekaları yüksek, hayallerinin peşinden koşabilen insanlar.
İşte tam da bu sebeple, yaratıcılıklarını tükettikleri mobil oyun geliştiriciliğinden hayallerini kovalamak için bağımsız geliştiriciliğe doğru direksiyonlarını kıvırıyorlar. Bu amiyane tabirle üçüncü nesil kahveciler açan beyaz yakalılarla benzer bir motivasyonu bize gösteriyor. Oyun yapmak zaten keyifli bir iş. Neden istedikleri gibi bir oyun yaparak keyif almasınlar ki?
PC’nin Yılı
Geliştiriciler maaşları da dahil olmak üzere, sahip oldukları avantajlı paketlerden vazgeçerek, bağımsız oyun stüdyoları kuruyor. “Neden vazgeçerek? Yine oyun geliştirmiyorlar mı?”. Evet, temelde hâlâ oyun yapıyorlar. Ancak daha dezavantajlı bir alanda. Türkiye’de yatırımcılar yıllar sonu kazanç sağlama fikrine pek sıcak bakmıyorlar. Diğer bir yandan PC ya da konsol oyunlarını pazarlama konusunda da bilgi havuzumuz oldukça dar ülkece. Bu yüzden yüksek kazançlı operasyonlar da yürütmek söz konusu değil.
Tüm bunlara rağmen, mobille başlayan kariyer yolculuğu son dönemlerde bağımsız geliştiriciliğe kayıyor pek çok çalışan için. Bu da yapım sayısını da, potansiyeli yüksek iş sayısını da doğrudan etkiliyor.
Burada bir arz talep dengesi çalışacak mı? Eh, bunun cevabını bize gelecek gösterecek. Başarılı birkaç çıkış, güçlü projelerde gördüğümüz bazı isimler yatırımcıların alana bakışını değiştirebilir. Tabii işler ürettikçe pazarlama gibi kasların güçlendiğini görme şansımız da yüksek.
Elbette, üzücü bir resimle karşılaşma ihtimali de unutulmamalı. Dijital platformlarda birkaç satışı açamayan binlerce oyun, kendi küçük mezarlarında yatıyorlar. Her geçen gün de sayıları artıyor. Bağımsız oyun endüstrisi henüz tam anlamıyla pişmeden, bir ters akımla işlerin farklı yönlere gittiğini görmemiz de bir ihtimal.
2023 gerçekten ilginç bir yıl olacak orası kesin.